Menkul Kıymet Token Arzının (Secority Token Offering – STO) Beraberinde Getirdiği Fırsat ve Zorluklar

STO’ların Faydaları

STO’lar aracılığıyla ihraççılar, varlıklarının tamamını satmadan likidite sağlayabilirler. Menkul kıymet tokenlarının doğası gereği, teorik olarak sınırsız sayıda token ihraç edilebilir ve bu tokenlar, geniş bir yatırımcı kitlesi tarafından sahip olunabilir. Varlık sahipleri, STO’ların bu bölünebilirlik özelliğini kullanarak çeşitli taraflardan fon toplayabilirler, ancak yine de varlıklarının çoğunluk hissesini ellerinde tutabilirler. Ayrıca, blokzincir üzerinde yerleştirilen akıllı sözleşmeler, değerleme raporları veya kimlik doğrulama belgeleri gibi bilgileri depolamak için kullanılabilir. Bu bilgiler tüm yatırımcılara sunulabilir ve DLT (dağıtılmış defter teknolojisi) yoluyla saklandığından, düzgün tasarlanmış sistemlerde kalıcılık, şeffaflık ve güvenlik gibi merkezi özellikler dolandırıcılık risklerini azaltabilir. Bu özellikler, gayrimenkul yatırım ortaklığı (REIT) gibi karmaşık listeleme işlemlerine girmeden, bir mülk sahibinin kira gelirinin bir kısmını menkul kıymet tokenı olarak satabileceği gayrimenkul işlemleri için de geçerlidir.

 

1.     Girişimciler İçin Fırsatlar

Özellikle yeni kurulmuş şirketler için STO’lar, geleneksel fon toplama yöntemlerinin ötesinde bir fırsat sunar. Bu yöntem, küçük ve yeni kurulan işletmeler için özellikle önemlidir, çünkü bu tür şirketler, borsada işlem gören STO’ların potansiyel olarak daha yüksek likiditesinden faydalanabilirler. Ayrıca, STO’lar genellikle daha düşük maliyetle ihraç edilir, bu da onları küçük ve yeni şirketler için daha cazip hale getirir. Menkul kıymet tokenlarının bir başka avantajı, tüm mülkiyet kayıtlarının dijital olarak kaydedilmiş olmasıdır. İyi tasarlanmış bir sistemde, tüm önceki sahip bilgileri ve işlem kayıtları, dağıtılmış defterde kalıcı, güvenli ve şeffaf bir şekilde saklanabilir. Bu durum, ihraççılara varlık sahiplerinin tam kayıtlarını sağlarken, düzenleyici gereksinimlerin karşılanmasını da kolaylaştırır.

 

2.     Yatırımcılar İçin Fırsatlar

Geleneksel olarak yatırımcılar, bir şirketin hisse senetlerini veya tahvillerini edinerek yatırım yapabilmekteydi. Ancak, STO’lar yatırımcılara çok daha geniş bir varlık çeşitliliğine yatırım yapma imkanı sunar. Örneğin, koleksiyon eserleri, gayrimenkul ve fikri mülkiyet gibi varlıklar artık tokenlaştırılarak bölünebilir yatırımlar haline getirilebiliyor. Yatırımcılar, bir tablonun veya antikanın küçük bir kısmını temsil eden tokenları satın alarak yatırım risklerini sınırlayabilirler. STO’lar, portföy çeşitlendirme, yatırım, ticaret ve hatta riskten korunma için alternatif bir fırsat sunar. Ayrıca, yatırımcılar, yatırımın dayandığı varlıkların durumu, özellikleri ve değerleme raporu hakkında daha şeffaf bir açıklamadan faydalanabilirler. Tüm bu bilgiler akıllı sözleşmelere gömülmüş olduğundan, dağıtılmış defter üzerinde bu bilgilerin değiştirilmesi neredeyse imkansızdır.

Bununla birlikte, STO’lar, diğer herhangi bir yatırım ürünü gibi tamamen risksiz değildir. Örneğin, dolandırıcılık riski azaltılmış olsa da, yine de mevcuttur. Ancak, daha büyük düzenleyici koruma ve çözüm yolları ile birlikte bu riskler yönetilebilir hale gelir. Ayrıca, piyasa spekülasyonlarına bağlı olarak hype döngüleri de devam edebilir. Bu nedenle, geleneksel menkul kıymetlerde olduğu gibi, yatırımcı koruma standartlarının menkul kıymet tokenı ihraçları ve ikincil piyasa işlemlerine de uygulanması önemlidir.

Bu koruma mekanizmaları, STO’ları daha güvenli hale getirirken, yatırımcılara yenilikçi ve düzenlenmiş bir yatırım fırsatı sunar.

 

STO’ların Gelecekteki Gelişimi için Zorluklar

STO’lar, hem yatırımcılar hem de ihraççılar için sunduğu fırsatlarla dikkat çekerken, bu alandaki gelişimin önünde çeşitli zorluklar da bulunmaktadır. STO’ların halen nispeten erken bir gelişim aşamasında olmasının nedenleri arasında aşağıdaki zorluklar öne çıkmaktadır:

1. Birbirinden Farklı Tanım ve Sınıflandırma

STO’ların düzenlenmesi ve sınıflandırılması konusunda küresel bir standart yoktur. Cambridge Centre for Alternative Finance (CCAF) tarafından yapılan bir araştırma, 23 farklı yargı bölgesi ve uluslararası organizasyon üzerinde yapılan analizlere dayanarak, kripto varlıklar için en az 8 farklı terminoloji ve sınıflandırma sistemi olduğunu ortaya koymuştur.[1] Çeşitli türdeki tokenlar (örneğin ödeme tokenları, hizmet tokenları ve menkul kıymet tokenları) arasında yapılan bu farklı sınıflandırmalar, yasal düzenlemelerin etkin bir şekilde uygulanmasını zorlaştırabilir. Birçok yargı bölgesi, dijital varlıkların kategorisini belirlemek için olgulara dayalı incelemeler yapmayı tercih etmekte ve bu da ulusal ve uluslararası düzeyde tutarlı bir düzenleme yapılmasını zorlaştırmaktadır.

2. Kripto Varlıkların Yasal Koruması

Kripto varlıkların yasal olarak korunması, STO’lar için önemli bir zorluk teşkil etmektedir. Akıllı sözleşmelerde yatırımcıların kimliği kaydedilebilse de, sanal varlıkların “mülk” olarak kabul edilip edilmeyeceği, mülkiyetin tanımı ve bu varlıkların devri için gereken yasal gereklilikler konusunda netlik eksikliği bulunmaktadır. Yatırımcıların sahip oldukları varlıkların yasal olarak güvence altında olup olmadığını bilmesi büyük önem taşır. Ancak bu konuda birçok ülkede hala belirsizlikler mevcuttur.

3. Kriptoyla İlgili Aracıların Düzenlenmesi

Kripto varlıklarla ilgili çeşitli aracı kurumlar, piyasa altyapı sağlayıcıları, ihraççılar ve tanıtımcılar düzenlemelere tabi tutulmuş olsa da, kripto ticareti ile ilgili bazı faaliyetler hala düzenlenmemiştir. Örneğin, eşler arası (P2P) borsa hizmetleri ve merkeziyetsiz borsa hizmetleri, tokenların alım satımını kolaylaştıran madencilik havuzları ve bulut madenciliği hizmetleri gibi faaliyetler, düzenlemelerin dışında kalabilmektedir. Bu durum, yatırımcıların ticaret yaparken kayıplar yaşamasına veya hukuki belirsizliklerle karşılaşmasına yol açabilir.

4. Kağıt Tabanlı Süreçler

Birçok yargı bölgesi, menkul kıymetlerin ihracı ve sonrasındaki işlemler için kağıt tabanlı gereklilikler talep etmektedir. Bu durum, STO’ların benimsenmesinde önemli bir engel teşkil eder. Örneğin, Hong Kong’da menkul kıymetlerin blokzincir üzerinde ihraç edilmesi, geleneksel damga vergisi prosedürleri nedeniyle sorunlar yaratabilir.

5. Muhasebe ve Değerleme Sorunları

Menkul kıymet tokenları genellikle gerçek varlıklarla desteklenmiş olsa da, bu dijital varlıkların değerlemesi oldukça zordur. Güvenilir bir değerleme yapılması, tokenların likiditesinin belirsiz olması nedeniyle muhasebe uzmanları için zorluk yaratabilir. Ayrıca, her bir menkul kıymet tokenının benzersiz tasarımı ve yapısı, benzer bir tokenın bulunmasını zorlaştırabilir ve bu durum, değerleme sürecini karmaşık hale getirebilir.

6. Kara Para Aklama ve Terörizmin Finansmanıyla Mücadele (AML/CFT) ve Müşterini Tanı (KYC) Gereklilikleri

Kripto para birimlerinin en büyük düzenleyici endişelerinden biri, ilk alıcılar ve sonradan alım yapan yatırımcıların yeterli AML/KYC süreçlerinden geçmemiş olma ihtimalidir. Bunun sonucunda, işlem süreci boyunca kara para aklama veya terörizmin finansmanı riski artabilir. Bu nedenle, düzenleyiciler giderek daha fazla kripto para birimi işletmecileri için lisanslama rejimleri oluşturarak, bu işletmelerin AML/CFT ve KYC politikaları geliştirmelerini talep etmektedir. Ancak, bu işlemlerin hızla ve 7/24 gerçekleşmesi, bu tür önlemlerin etkin bir şekilde uygulanmasını zorlaştırabilir. Ancak, zincir analitiği ve diğer çözümlerin artan sofistikasyonu, bu zorlukların zamanla aşılmasına ve potansiyel risklerin daha iyi anlaşılmasına olanak sağlayacaktır.

 

Sonuç

Menkul kıymet tokenları (STO’lar), kripto varlık ekosisteminde yenilikçi bir yatırım aracı olarak öne çıkmaktadır. Geleneksel menkul kıymetlerin dijitalleşmesi ve blokzincir teknolojisinin sunduğu güvenlik ve şeffaflık avantajlarıyla, STO’lar yatırımcılar ve girişimciler için geniş fırsatlar sunar. Ancak, STO’ların başarılı bir şekilde yaygınlaşması için yasal çerçevelerin ve düzenlemelerin netleştirilmesi, yatırımcıların korunması ve piyasa şeffaflığının artırılması gerekmektedir. Bu süreçte, uluslararası iş birliği ve standartların oluşturulması, STO’ların gelecekteki başarısı için kritik öneme sahiptir.

 

[1] Cambridge Centre for Alternative Finance. (2019). Kripto Varlık Düzenleme Raporu. Cambridge Üniversitesi. https://www-jbs-cam-ac-uk.translate.goog/faculty-research/centres/alternative-finance/publications/cryptoasset-regulation/?_x_tr_sl=en&_x_tr_tl=tr&_x_tr_hl=tr&_x_tr_pto=sc

Sosyal Medyada Paylaş: